El Ayak Ağız Hastalığı Nedir? Nasıl Geçer?
Son yıllarda sık sık el ayak ağız hastalığını duyuyor olmalısınız. Peki nedir bu el ayak ağız hastalığı ve neden çocuklarda bu denli yaygın olmaya başladı. El ayak ağız hastalığının tedavisi ve neler yapılması gerekildiğini sizler için araştırdık.
El ayak ağız hastalığı kendini nasıl belli eder?
El ayak ağız hastalığı oldukça yavaş başlar ve ilk günler pek anlamazsınız. İlk olarak avuç içlerinde ve ayak tabanlarında döküntüler baş göstermeye başlaması ile teşhis tam olarak konulabilir. Öncesinde çocukta ateş, iştahsızlık, halsizlik ve boğaz ağrısı kendini göstermeye başlar. Hastalık toplamda 10 gün kadar sürebilir ve bu süreden sonra yavaş yavaş yok olarak geçer. Döküntü başladığı tarihte hastalığın bulaşıcı kısmına geçilir. Bu dönemde çocuk kalabalık ortamlara girmemelidir. Muhtemelen sizin çocuğunuza da böyle bir dönemde bir başkasından geçmiş olma ihtimali oldukça yüksektir.
El ayak ağız hastalığı tedavisi nasıl olur?
El ayak ağız hastalığı tedavisi aslında yoktur diyebiliriz. Kendiliğinde geçmesi beklenilen bir rahatsızlıktır. Belirtileri anne ve babaları çok korkutur ama döküntülerin çıkması ile çocuk rahatlamaya başlar. Doktorlar genellikle var is eklem ağrıları için ilaç verirler ama antibiyotik tedavisi gerektirmeyen bir hastalıktır.
Dikkatli olunması gerekilen nokta ise çocuğun ateşidir. Ateş düşürücü mutlaka kullanılmalı ve yükselmesine izin verilmemelidir. Aksi halde hastalık yüksek ateşten dolayı menenjite çevirebilir.
El ayak ağız hastalığında dikkat edilecekler
- Aşısı bulunmuyor
- Çocuklara hijyen iyice aşılanmalıdır
- Öksürme ve hapşırma durumunda ağızlar kapatılmalıdır
- Elleri özellikle günde birkaç kez bol su ve sabun ile yıkamak gerekir
- Hasta olduğunda şüphelendiğiniz kişilere yanaşmayınız
- Hastalığı geçiren çocukların mutlaka dinlenmesi gerekir.
Özellikle bu hastalıktan korunmak için hijyen olmayan ortamlardan uzak durmak gerekir. Daha çok okullarda, oyun parklarında ve en çok ta kalabalık kullanılan havuzlardan geçtiği düşünülüyor. Bu sebeple dikkatli olmalı ve hastalıktan korunmalısınız. Bulaşıcı bir hastalık olduğu için yayılması oldukça hızlı oluyor ve çok sık görülmeye başlanılıyor. Üstelik ilk aşamasında teşhisi çok kolay olmadığı için zorlu bir dönem geçirilebiliyor.